Maersk’ten yapılan açıklamada, Kızıldeniz ve Aden Körfezi çevresindeki son güvenlik durumunun, Maersk ve diğer nakliyecilerin güvenlik amacıyla bölgeden uzaklaşmasına sebep olduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, “24 Aralık 2023 Pazar günü itibarıyla daha önce duyurulan çok uluslu güvenlik girişimi olan Refah Muhafızı Operasyonu’nun (OPG) deniz ticaretinin Kızıldeniz/Aden Körfezi’nden geçmesine ve bir kez daha Süveyş Kanalı’nın Asya ile Avrupa arasında bir geçit olarak yeniden kullanılmasına imkan vermek için kurulduğu ve konuşlandırıldığı teyidini aldık” ifadeleri kullanıldı.
“OPG girişiminin faaliyete geçmesiyle, gemilerin Kızıldeniz’den hem doğuya hem de batıya doğru transit geçişlerine yeniden izin vermeye hazırlanıyoruz.” bilgisine yer aldığı açıklamada, bu konuda ilerleyen günlerde daha fazla ayrıntının açıklanacağı belirtildi.
Yemen’deki Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, 14 Kasım’daki televizyon konuşmasında, Kızıldeniz’de İsrail gemilerini hedef alabilecekleri tehdidinde bulunmuştu. Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri de 19 Kasım’da X sosyal medya hesabından, İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına tepki olarak İsrail bandıralı her türlü gemiyi hedef alacaklarını duyurmuştu.
Ardından Husiler, Babu’l Mendep Boğazı’nda “Unity Explorer” ve “Number Nine” adlı iki İsrail gemisine İHA ve füze saldırısı düzenlemişti.
CENTCOM ise 4 Aralık’ta X sosyal medya platformundan, Kızıldeniz’in güneyindeki uluslararası kara sularında 3 ticari gemiye 4 saldırı düzenlendiğini açıklamıştı.
Bölgede güvenlik durumunun kötüleşmesinin ardından dünyanın en büyük konteyner şirketi İtalyan-İsviçre ortaklı Mediterranean Shipping Company (MSC), Maersk, Alman taşımacılık şirketi Hapag-Lloyd, Fransız gemicilik şirketi CMA CGM ve İngiliz enerji şirketi BP Kızıldeniz’deki tüm seferlerini askıya almıştı.
Daha sonra Maersk, gemilerinin rotasını Babu’l Mendeb Boğazı yerine Ümit Burnu’na yönlendirerek, uzun yolculuğun getirdiği ekstra maliyetleri karşılamak için ek taşıma ücretleri açıklamıştı.
Husilerin saldırıları, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin yapıldığı Süveyş Kanalı’ndan geçişleri tehlikeye atıyordu.
Kızıldeniz’de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin peş peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir “tedarik zinciri krizinin” başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.